Sansür her zaman ardında iz bırakır. Sanatsal ifadeleri bütünüyle bastırmakta “başarısız” olsa dahi, uygulandığı her şeyi yeniden şekillendirir. Sansür, sanat eserlerini, imajları ve daha nicelerini yok etmekten ziyade, adeta insanlar ve topluluklar arasındaki bağları kırar.
Multiplicity, dünyanın farklı bölgelerinden mantı çeşitlerinin teknik çizimlerinin basitleştirilmiş ve soyut imgelere dönüştürülmüş hâlidir. Eser, mantının çeşitliliği ve basitliğinin bir imgeler dizisi olarak bize sunumundan oluşmaktadır.
Sofia Karim’in ilk olarak 2018 yılında fotoğraf sanatçısı ve aktivist Shahidul Alam’ın tutuklanmasını protesto etmek amacıyla başlattığı “Samosa Paketi Kampanyası”, 2020 senesinde, Hindistan ve Bangladeş’teki yoğun insan hakları ihlallerine karşı yaygın bir sanatçı dayanışmasının ve hareketinin ifadesi oldu. “Turbine Bagh” isimli bu hareket kapsamında, özellikle ifade özgürlüğü elinden alınan gazetecilere ve siyasi tutuklulara yönelik kampanyalar çevrimiçi kanallarda devam ediyor.
Eşitsizlikler araları açarken, sanat dünyası insan hakları, feminizm, adaletsizlikler üzerine düşünmeye ve üretmeye devam ediyor. Oysa görmek en yakınındakinden başlıyor.
Karikatüristler nefes almakta zorlandıkları konularda dolaylı anlatımlara başvurur; göndermeler yaparak, çağrışımlara yol açarak alegoriyi ve soyut çizimleri denerler.