E-BÜLTEN'E KAYIT OL
SAYI 2: ÇOKKÜLTÜRLÜLÜK | EKİM 2022 | | 19. yüzyıl İstanbul’unda sokak lezzetleri

19. yüzyıl İstanbul’unda sokak lezzetleri

Simitçi || Fotoğraf: fikriyat.com/galeri/tarih/osmanli-sokaklarinin-simgesi-seyyar-saticilar

Sokak lezzetleri, mütevazılık ve ulaşılabilirlikleriyle karın doyurmanın en hesaplı ve güzel yollarından biridir bazen. Özellikle çokkültürlü kalabalık yerleşimler ve liman kentleri, hele de genel olarak refah seviyesinin düşük olduğu kentler sokaktaki lezzet çeşitliliği ve hesaplı alternatifler açısından büyük bir zenginlik sunar. 19. yüzyılın sonunda İstanbul, işte tam böyle bir gastronomi şölenine tanıklık eder. Ermeni, Rum, Musevi ve Müslümanların mutfak kültürleri; Balkanlar’dan İstanbul’a göç edenlerin getirdiği yemekler, Avrupa’yla artan ticaretin sonucu olarak değişen beslenme alışkanlıkları… Bu şölenin hayat damarları olan sokaklarda, yalnızca helva, midye, simit, pilav, kebap, yahni, köfte, balık gibi yiyecekler değil, boza, şerbet, çay ve kahve gibi içecekler de geniş bir yere sahiptir. Sokak lezzetleri, özellikle dar gelirli halkın, geride bıraktığı memleketinin lezzetlerini özleyen gurbetçilerin ve evde yemek yapması mümkün olmayan bekâr işçilerin bu dönemde ucuz fiyata et tüketmesinin de yegâne yollarındandır.